HIRÇIN TAY

HIRÇIN TAY

Bir tüccarın çok huysuz bir tayı varmış.

Bir gün tüccar onu başkasına satmış. Satarken de söylemiş:

- Ben tayı çok ucuza satıyorum. Çünkü çok huysuzdur, demiş.

Tayı alan Cemal’in babasıymış. Onu çiftliğine götürmüş. Cemal, babası bir tay aldığı için çok sevinmiş.

İlk günlerde tay, ne Cemal’i ne de babasını yanına yaklaştırırmış. Her fırsatta kaçıyormuş. Onu yakalayıp ahıra götürmeleri bile zor oluyormuş. Ama Cemal taya her zaman sevgiyle yaklaşmış. Babası onu yakaladığı zaman on şeker vermiş. Başını okşamış. Ona sevgi dolu sözler söylemiş.

Günler geçtikçe tay, Cemal’e alışmış. Cemal’in sevgisi, atın huysuzluğunu yenmiş. Artık tay çok uysalmış.

KAYIP ESMA

KAYIP ESMA

Merhaba benim adım Esma. Ben sekiz yaşındayım. Ben size kaybolduğum bir anımı anlatacağım.

Ben daha dört yaşındaydım. Annemle birlikte markete gitmiştik. Ben markete gitmeyi çok seviyordum.

Markete gittiğimizde, bir ara benim gözüm çikolataya takıldı. Annem de benim öyle gözümün kaldığını görmeyip çikolata reyonundan gitmişti. Ben annemin gittiğini görme-

den bir avuç dolusu çikolata alıp:

-Anneciğim bunları alabilir miyim? Dedim. Cevap bula-

mayınca korktum. Bir arkamı döndüm ki annem yok! He-

men güvenliği buldum:

-Yardım eder misiniz, annemi kaybettim. Dedim. gü-

venlik bana annemin adını sordu. Ben de annemin adını söyledim. Güvenlik annemin adını anons etti. Annem hemen danışmaya geldi. Ben de mutlu olmuştum. Annem beni alıp hemen eve götürdü. Ve ben de bir daha hiç kaybolmadım. İnşallah ta kaybolmayacağım…

AYŞE DIŞARIDA

AYŞE DIŞARIDA

Ayşe bir gün annesinden izin alarak dışarıya çıktı. Arkadaşları dışarıda oyun oynuyorlardı.

Ayşe arkadaşlarından izin aldı:

-Arkadaşlar bende sizinle oynayabilir miyim? dedi.Arkadaşları Ayşe’ye hep bir ağız dan:

-Hayır! dediler. Ayşe çok üzüldü ve:

-Neden? dedi. Arkadaşları hep bir ağızdan:

-Şakaaaa! dediler. Ayşe bu şakaya çok güldü. Sonra arkadaşları:

-Haydi ne duruyorsun katılsana oyuna.

dediler. Ayşe çok sevindi ve hemen oyuna katıldı. Ayşe o gününü çok güzel geçirmişti ve inşallah bütün günlerini de böyle geçirecekti…

Esma KOŞ

SAAT 9'U 5 GEÇE

SAAT 9’U 5 GEÇE

Saat 9’u 5 geçe,

Ata’m Dolma Bahçede,

Gözlerini kapamış,

Bütün dünya ağlamış.

Doktor doktor kalksana,

Lambaları yaksana!

Ata’m elden gidiyor,

Çaresine baksana!

Uzun uzun kavaklar,

Dökülüyor yapraklar.

Ben Ata’ma doymadım,

Doysun kara topraklar.

ÇİÇEKLER,KELEBEKLER

DEVENİN SIRLARI

Genç deve annesine sormuş:

-Anne bizim ayaklarımız neden bu kadar büyük?

Annesi cevap vermiş:

-Çölde batmamak için.

-Peki bizim kirpiklerimiz neden bu kadar büyük?

-Çölde kum fırtınaları çıkınca gözümüze kum kaçmasın diye.

-Bizim sırtımızda niye hörgüç var anne?

Anne sabırla cevap vermiş:

-Çölde uzun süre susuz idare edebilmek için burada su üretip depolarız da ondan.

Sonunda dayanamayan genç deve, son bir soru daha sormuş:

-Peki bizim hayvanat bahçesinde işimiz ne anneciğim?

Develer gerçektende müthiş canlılar. Hayvanat bahçeleri için uygun değiller. Onlar, kendilerine verilenözelliklere bakılırsa çöl için yaratılmışlardır.